HZ. PEYGAMBER (S.A.V.) KURˈAN TEFSİRİ ÖRNEKLERİ





HZ. PEYGAMBER (S.A.V.) KURˈAN TEFSİRİ ÖRNEKLERİ
  1.Şüphesiz ki imandan sonra “İslamın birinci direği” olarak kabul edilen namaz ibadetin meşhur bir şeklidir. Kurˈan’ın yetmişten fazla yerinde namazın kılınmasına dair emir bulunmaktadır. Namazın kılınmasını doğrudan emreden çok sayıdaki ayete rağmen, namazın nasıl edâ edileceğine dair Kur'an'ın hiçbir yerinde tek bir ayet bile bulunmamaktadır. Rûkuˈ, secde, kıyam gibi bazı namazın rükûnları Kur'an'da geçmemekte; ayrıca namazın bütün ögeleriyle kılınış şekli, tam olarak açıklanmamaktadır. Namazın tam olarak nasıl kılınacağını ancak Hz. Peygamberin (s.a.v) sünneti sayesinde öğreniyoruz. Eğer sünnet reddedilecek   olursa namazın doğru kılınışına dair bütün bu detaylar tamamı ile kaybedilir. Ayrıca hiçbir kimseye sırf Kuran'a dayanarak namazın nasıl kılınacağı ile “alakalı alternatif bir namaz kılma şekli” ortaya çıkaramaz.
  Kur'an'ın namaz kılma emrini 73 kez tekrar etmesi manidardır. Bununla beraber söz konusu ayetlerde, namazın kılınması mecburi olan şeklinin tarifi cihetine gidilmemiştir. Böyle yapılmasının arkasında bazı hikmetler bulunmaktadır. Bilerek ihmal edilmiş görünen bu nokta, sünnetin önemli olduğunu göstergelerinden biridir.
  Kur'an'ın namaz derecesini önemli temel ibadetler hakkında ayrıntılı açıklamalardan kaçınması, Kur'an'ın ancak “temel prensipler” vermeyi amaçladığını göstermektedir. Ayrıntılar Hz. Peygamberin (s.a.v) açıklamalarına bırakılmıştır.
   2. Bundan başka, Kur'an'da namazın “belirli vakitlerde bağlandığı” belirtilmiştir. Allahu Teâlâ şöyle buyurur: Şüphesiz ki namaz müminlere vakitleri belli olarak farz kılınmıştır. (Nisa/103) Bu ayet namazın kılınması gerektiği bazı hususi zamanların olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bu vakitler Kur'an'ın hiçbir yerinde belirtilmemiştir. Beş vakit günlük farz namazlar bile Kur'an'da açık değildir. Biz ancak sünnet vasıtasıyla farz namazların adedini ve özel vakitlerini   öğrenmekteyiz.
  3. Aynı durum her namazda edâ edilen rekatlarının sayısında da geçerlidir. Sabah namazının farzının iki rekat; öğle, ikindi ve yatsının dört rekat, akşamın üç rekat olduğundan Kur'an'ın hiçbir yerinde bahsedilmektedir. Bu hususları ancak sünnet ortaya koymaktadır. Bu hususları ancak sünnet ortaya koymaktadır. Sünnet kabul edilmeyecek olursa lüzumlu bütün ayrıntılar İslamın en temel ibadetlerinde dâhi tamamıyla meçhul kalır; nasıl edâ edileceği belirsiz olduğu için bir farzı bile yerine getirme imkanı kalmaz.
  4.Ayı durum Kuranda çoğu kere, namazla birlikte zikredilen İslamın ikinci şartı “zekat meselesi” için de söz konusudur. “Zekatı veriniz.” emri Kuranda otuzdan fazla yerde geçmektedir. Resulullahın (s.a.v) sünneti ihmal edildiği takdirde zekat vermekle, kimlerin mükellef olduğu, hangi oranda zekat verileceği, hangi malların zekata tabii olduğu, hangi malların zekattan muaf olduğu gibi sorular cevapsız kalır. Zekata dair bütün bu ayrıntıları cevaplayan Hz.Peygamber(s.a.v)dır.
(Kaynak: Sünnetin Bağlayıcılığı, Prof. Dr. Muhammed Taqı Usmânî, Rağbet Yayınları)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PEYGAMBERLERİN İMTİHAN DÜNYASI

DENİZLİ EVLİYALARI 2(üzüm dedesi)